Translate

19 Ocak 2014 Pazar

Kahrolsun bazı şeyler...

Zihnimi bazen kontrol edemiyorum.
Acelesi olan birine Naber ? Nasılsın? deyip onu yolda tutmak gibi bazen zihnimdekileri yazıya dökmek.
Her gün bir şeyler oluyor da  tek şeye takılıp etrafında dönüyorum bazen. Diğer düşüncelerime edinimlerime haksızlık oluyor.İstiyorum ki mesela bir şey yazayım içinden o güne dair her duygum ve düşüncem geçsin. Mümkün olmuyor tabii. Usta değiliz ki Orhan Veli gibi iki cümleye koca bir bakış açısı, biraz şefkat,biraz zarafet, biraz gençlik, biraz çapkınlık, ama mesela açlık da sığdıralım.

İlham da gelmek için bazen huzuru bekliyor.Sorarlar adama bu memlekette huzur mu var ki?
Bugün haberlere bir göz attım da Türkiye uzun bir zamandır tansiyon hastası gibi.
2000 lerin başında Ablam' la alman kanalı izlerdik. Gün ortası haberlerinde 'Bugün kaybolan bir kedicik daha sahibine kavuştu.'gibi refah düzeyi sinir bozucu derecede yüksek başlıklar olurdu.Bizde de böyle şeyler bir gün olabilecek mi diye düşünür sonra gülerdik.Gülmekte haklı olduğumuzu bu kış Urfa' da Eşşekler donduğunda fark ettim.O noktada İnsanlığımızı dondurup üstüne skandal tarihi yolsuzluklar sararak bizi mumyaladılar sanki.Kokuşmuş bir kitleyiz artık.Bizim ne zaman yaptıklarından utanabilen Politikacılarımız olacak.
Umutlarımızı çalan, ekmeğimizi çalan, hayatlarımızı çalan bir çarkı var ediyor; bundan kurtulamadığımıza sövüyor,yarın yeni bir gün umuduyla yatıyoruz.Kimimizin bu umudunu bile çalmışlar.
Kuşaklar yaşlanıyor, ama Türkiye hiçbir haltla ilgisi olmayan bir ergen gibi yaşamaya devam ediyor.
Umutlu olmak için ufacık bir zeka pırıltısı göstermeyen bu Ergeni kim nasıl nezaman ve ne şekilde adam edecek bilmiyorum.

Tek bildiğim bu çocuk bizim ömrümüzü yedi....

Bu gün Akşam üzeri,Gün ortası haber bülteninde;İranda İnsani yardımdan alıp evine götüremeyen bir kadının
hıçkırıkları bir anda hıçkırıklarıma karıştı.Kendime engel olamadım.Sonra unuttum.Çamaşırlarımı yıkadım afiyetle yemeğimi yedim.Mal gibi televizyon izledim.
Kedilerim bile tok.Dibimizde Çocuklar Açlıktan ölüyor.
Bizi bu denli bencilleştiren Çarka lanet olsun.



Bu Videoyu da İçimden dolup taşan duygularımla paylaşıyorum.Üzerine söylenecek fazla da bir şey yok.

Not: Hiç bir İmla kuralına uymadım.İstemedim.Bugün kuralları ve sınırları sevmiyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=FSZNupNuMow






7 Ocak 2014 Salı

(Düş)ünmeye gör...Her yer güzel...Herşey güzel...

Gözlerini kapattı;
Olmak istediği dünyayı düşlemeye başladı.
Düşledikce parlıyordu zihni. Düşledikce düşüyordu içinden bu dünyada kırılan parçaları.
Düşledikce sanki bir bozuk makina gibi çalışıyordu.
Bozulduğu için bazen eğlenceli sesler çıkaran bir plak gibi...
Eğleniyordu işte kırılmışlığından. Yaşamışlığından.
Yılmışlığından eğleniyordu.
'Aferin' di ona ne de güzel eğleniyordu.
Ne de olsa gök kubbede bir hoş seda...

http://www.youtube.com/watch?v=RaLVi4zFYvk

Dinleyin, dinlenin, eğlenin...