Adem oğlu…
Meleklerin aşağıladığı, saf niyetlerden uzak, Ukala yaratık.
Yeryüzüne bozgunculuk yaratmak üzere gönderilmiş. Ruhundan
üfleyip; Hocanın ” yakinimdir” diye kanaat notuyla sınıf geçirdiği haylaz. “Haydi
bakalım bir daha ki sınava kadar beni mahcup etme! Bu sefer sıkı çalış! İşte
sorular da bu kitaplardan çıkacak.” dediği, sırtı sıvazlanan çocuk.
Yeryüzünü odası gibi dağıtan, kendisine verilmiş tüm
oyuncakları kıran, tüm imkanları sonuna kadar tüketme eğiliminde olan, verilmezse
ağlayıp zırlayan ve bir şekilde dikkatleri üzerine toplayan şımarık çocuk.
Doğanın kanunlarına karşı; her seferinde, 1’im yoksa
oynamıyorum diyebilen, Oyun bozanı.
"Aslında aklı zehir gibi çalışıyor; kafasını çalıştırmak
işine gelmiyor" kategorisinden bir tık ilerleyememiş boş başak.
Aramızda Erdemden uçanlarda vardır elbet. Ancak Ortak akla
bakınca ve dünyadaki ahvali görünce İnsanın ruhunun geçen yüzyıllar itibariyle
nasıl obezleştiğini, Paranın kandan, Kanın candan nasıl da acımasızca
çekildiğini görünce; Şeytanın sınavında bizden daha başarılı ve Tanrıya olan
inancının da daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum.
Sanırım bir yanlışlık var. O başarı bize ait olmalıydı.
Beşer aklım; şaşar Tanrım.
Bu yatırım niye?
Bizi niye yarattın?
Bi de hep sınavları aşamadığımızı söyler dururuz .. pehhh
YanıtlaSil